Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir." şeklinde düzenlendiği, buna göre borçlunun yerine getirmediği nafakaya ilişkin karar, nafaka ilamı olabileceği gibi, nafaka veya tedbir nafakası verilmesine ilişkin ara kararı da olabileceği, her halde borçlu tarafından kararın gereğinin yerine getirilmediği takdirde atılı suçun oluşacağı, sanığın Aralık ayına ait nafaka borcunu ödemediği ve mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309.maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü;