Esas | : 2023/2090 |
Karar | : 2024/6166 |
Tarih | : 02.10.2024 |
MAHKEMESİ:Ceza Dairesi
SAYISI : 2022/2846 E., 2022/2181 K.
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : İstinaf başvurularının esastan reddi kararı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Bozma
İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286/1. maddesi uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260/1. maddesi gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 291/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin süresinde olduğu, 294/1. maddesi gereği temyiz dilekçelerinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298/1. maddesi gereği temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmiştir.
Katılanlar ... ve ... vekilinin duruşmalı inceleme talebinin, 7079 sayılı Kanun’un 94. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanun’un 299/1. maddesi gereği takdiren reddine karar verilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.09.2022 tarihli ve 2021/215 Esas, 2022/265 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kasten öldürme suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 81/1, 29/1 ve 53 maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 25.11.2022 tarihli ve 2022/2846 Esas, 2022/2181 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı, katılanlar vekili, katılan Kurum vekili ve sanık müdafiinin istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun’un 280/1-a maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.
Katılanlar ve katılan Kurum vekillerinin temyiz sebepleri özetle; sanık hakkında tasarlayarak kasten öldürme suçundan ceza verilmesi gerektiği ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkindir.
Sanık müdafiinin temyiz sebepleri özetle; usule aykırı yargılama yapıldığına, haksız tahrik indiriminin azami oranda yapılması gerektiğine ilişkindir.
III. GEREKÇE
Başka bir şahısla evli olan sanığın, bu evlilik devam etmesine rağmen maktul ile birlikte yaşamaya başladığı ve müşterek çocuklarının olduğu, maktulün resmi evlilik taleplerinin sanık tarafından reddedilmesi üzerine sanık ve maktulün aynı ev içerisinde son dokuz aydır farklı yataklarda yatmaya başladıkları, maktulün bu süre zarfında tanık Çağrı ile duygusal bir ilişki kurduğu ve sanıktan ayrılmak istediği, bu hususu sanığın bildiği ve aralarında şiddetli tartışmaların yaşandığı, olay günü ise sanığın sabah erken saatlerde maktulün yanına giderek sarılmak istediği, maktulün sanığın bu isteğini kabul etmeyerek yatak odasına geçtiği, sanığın bu kez birlikte kahvaltı yapmayı teklif ettiği ancak maktulün istemediği, bu sırada maktulün telefonuna "günaydın aşkım" içerikli bir mesaj geldiği, bu mesajı gören sanığın öfkelenerek mutfakta bulunan tabancayı alıp tekrar yatak odasına gelerek maktule yakın mesafeden beş el ateş ederek öldürdüğü anlaşılmıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan ve dosya kapsamına göre yeterli olduğu anlaşılan delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hükümlere esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterildiği, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, olayda tasarlamanın koşullarının gerçekleşmediği hükme esas alınan adli raporların yeterli olduğu, eyleme uyan suç vasfının doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından hükümde bozma nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Dosya kapsamına göre, maktulün sanıkla yaşadığı süre boyunca tanık beyanları ile doğrulandığı üzere resmi evlilik talebini ısrarla dile getirdiği, sanığın kabul etmemesi üzerine maktulün sanıkla son dokuz ay boyunca aynı ev içerisinde farklı odalarda yatmaya başladıkları, bu süre zarfında maktulün başka biriyle duygusal bir yakınlık kurduğu ve evlenmek istediği, bu hususu da müşterek çocukları ve sanıkla paylaştığının anlaşılması karşısında, maktulün resmi olarak eşi olmayan sanığa karşı sadakat yükümlülüğü bulunmaması ve maktulden kaynaklanan sanığa yönelen hukuk kuralları ile korunan hiçbir haksız davranış olmadığı halde sanık hakkında şartları oluşmayan haksız tahrik hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini hukuka aykırı bulunmuştur.
IV. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Cumhuriyet savcısı, katılanlar ve katılan Kurum vekillerinin haksız tahrik hükümleri uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini gerekçesiyle yapmış oldukları temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin, 25.11.2022 tarihli ve 2022/2846 Esas, 2022/2181 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302/2. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304/2-a maddesi uyarınca Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
10.2024 tarihinde karar verildi.
0544 324 16 34