Katılana Yöneli̇k Tehdi̇t İçeri̇kli̇ Mesajlar Yazmış Olsa Da Si̇lahın Sadece Resmi̇ni̇ Paylaşması Si̇lahla Tehdi̇t Suçunu Oluşturmaz.
Buradasınız: Anasayfa / Blog
Katılana yönelik tehdit içerikli mesajlar yazmış olsa da silahın sadece resmini paylaşması silahla tehdit suçunu oluşturmaz.
Katılana yönelik tehdit içerikli mesajlar yazmış olsa da silahın sadece resmini paylaşması ve sanığın silahının olup olmadığının bilinmemesi halinde silahla tehdit suçunu oluşturmaz.
Katılana yönelik tehdit içerikli mesajlar yazmış olsa da silahın sadece resmini paylaşması silahla tehdit suçunu oluşturmaz.
T.C.
YARGITAY
ALTINCI CEZA DAİRESİ

 

Esas : 2023/10527
Karar : 2024/13121
Tarih : 10.12.2024
  • ESKİ EŞKİ OLAN MAĞDURA YÖNELİK - FACEBOOKTA HERKESE AÇIK ALANDA - TEHDİT İÇERİKLİ SÖZLER YAZIP - TABANCA FOTOĞRAFI PAYLAŞMASI
  • BİZZAT KATILANA SİLAH GÖSTERİLMEDİĞİ - SANIĞIN TABANCASININ BULUNUP BULUNMADIĞININ DA BELİRLENMEDİĞİ
  • TABANCA FOTOĞRAFININ KORKUTUCULUK ÖZELLİĞİNİN BULUNMADIĞI
  • SİLAHLA TEHDİT DEĞİL - TEHDİT SUÇUNUN OLUŞACAĞI
ÖZET
Sanıkla eski eşi katılan arasında çocuğun velayeti nedeniyle ihtilaf bulunduğu, olay günü sanığın herkese açık olan ve katılanın da görebileceği şekilde Facebook sayfasında katılana yönelik tehdit içeren sözler yazdığı, ayrıca tabanca fotoğrafı paylaştığı anlaşılmakla, bizzat katılana silah gösterilmediği, ayrıca sanığın tabancasının bulunup bulunmadığının da belirlenmediği, tabanca fotoğrafının korkutuculuk özelliğinin bulunmadığı, bu itibarla silahla tehdit suçunun oluşmadığı, sanığın eyleminin 5237 s. TCK'nun 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkında silahla tehdit suçundan aynı Yasa'nın 106/2-a maddesi gereğince hüküm kurulması yasaya aykırıdır.

 

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

SAYISI : 2018/176 E., 2019/453 K.

SUÇ : Silahla tehdit

HÜKÜM : Beraat kararı kaldırılarak mahkûmiyet

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma

İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararların; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir oldukları, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

I. GEREKÇE

Sanık ... ile eski eşi katılan ... arasında çocuğun velayeti nedeniyle ihtilaf bulunduğu, olay günü sanığın herkese açık olan ve katılanın da görebileceği şekilde Facebook sayfasında katılan ...'a yönelik tehdit içeren sözler yazdığı, ayrıca tabanca fotoğrafı paylaştığı anlaşılmakla, bizzat katılana silah gösterilmediği, ayrıca sanığın tabancasının bulunup bulunmadığının da belirlenmediği, tabanca fotoğrafının korkutuculuk özelliğinin bulunmadığı, bu itibarla silahla tehdit suçunun oluşmadığı, sanığın eyleminin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde sanık hakkında silahla tehdit suçundan 5237 sayılı Yasa'nın 106/2-a maddesi gereğince hüküm kurulması,

5237 sayılı Yasa'nın 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun oluştuğunun kabul edilmesi halinde;

12.2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaştırma hükümleri yeniden düzenlenmiş olup, sanığa atılı 5237 sayılı Kanun'un 106/1-1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamında bulunduğu anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Kanun'un 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemleri uygulanarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,

Uzlaşmanın gerçekleşmemesi halinde;

08.2020 günlü ve 31218 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2020 günlü ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı kararı ile, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Kanun'a 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş... " ibaresinin aynı bentte yer alan "...basit yargılama usulü..." yönünden Anayasaya aykırı görülerek iptaline karar verilmiş olması ve 5271 sayılı Yasa'nın "Tanımlar" kenar başlıklı 2. maddesinin (f) bendinde kovuşturmanın "İddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi" ifade eder şeklinde tanımlanması karşısında, 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle başlığı ile birlikte yeniden düzenlemeye konu edilen 5271 sayılı Yasa'nın 251. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması hususlarının gözetilmemesi hukuka aykırı bulunmuştur.

II. KARAR

Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz istemleri yerinde görüldüğünden Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin, 06.03.2019 tarihli ve 2018/176 Esas, 2019/453 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca takdîren Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,

12.2024 tarihinde karar verildi.

 

Hukuki Yardım ve Danışmanlık İçin Bize Ulaşabilirsiniz | 0544 324 16 34 |

WhatsApp İletişim

0544 324 16 34