Esas | : 2014/3007 |
Karar | : 2014/3899 |
Tarih | : 27.03.2014 |
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 01.10.2012 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı bulunduğunu, davalının 14.06.2013 tarihinde taşınmazı tahliye edeceğine dair 23.05.2013 tarihinde tahliye taahhüdü verdiğini, tahliye edeceği tarihte taşınmaz tahliye edilmeyince hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı ise sözleşme devam ederken davacının kendisinden zorla tahliye taahhüdü aldığını, dönem ortasında taşınmazın tahliye edileceği yazılı taahhüdü kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece taahhüdün baskı altında verildiği hususu samimi kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dava kiralayan tarafından başlatılan icra takibine vaki itiraz üzerine yasal süresinde açılmıştır. Taraflar arasında 01.10.2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. 23.05.2013 tanzim ve 14.06.2013 tahliye tarihli taahhütname kiralananda oturulurken verildiğinden bu tahliye taahhüdü geçerlidir. Kira sözleşmesinin bir yıl süreli olması ve bu sürenin henüz dolmamış olması taahhüdü geçersiz kılmaz. Sözleşme yapıldıktan sonra tarafların bir araya gelerek süre dolmadan da kiralananın tahliyesi için anlaşmaları mümkündür. Bu nedenle davanın açılıp yürütülmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davalı tarafından taahhüdün baskı altında verildiği hususu da kanıtlanamadığına göre itirazın iptaline takibin devamına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
0544 324 16 34